Genel olarak, jeotermal enerji, doğal gaz, kömür, petrol gibi fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltırken enerji ihtiyaçlarımızı karşılamada önemli bir rol oynayabilecek, gelecek vaat eden ve büyük ölçüde kullanılmayan fakat kullanılması gereken bir kaynaktır. Ancak konu bu teknolojinin faydalarını ve zorluklarını anlamaya geldiğinde gerçekle kurguyu ayırmak önemlidir.
Gerçek: Jeotermal santraller çok az sera gazı emisyonu üretir ve doğal gaz, kömür, petrol v.b. fosil yakıtlı santrallere göre çok daha küçük çevresel etkiye sahiptir.
Gerçek: Jeotermal enerji santralleri aslında en güvenilir yenilenebilir enerji biçimlerinden birisidir. Rüzgar ve güneş enerjisinin aksine, jeotermal santraller hava koşullarından bağımsız olarak 7/24 çalışabilir.
Gerçek: Aktif volkanlar veya kaplıcalar gibi belirli bölgelerde jeotermal kaynakların daha bol olduğu doğru olsa da, teknolojideki ilerlemeler diğer birçok alanda da daha düşük sıcaklıktaki jeotermal kaynaklardan yararlanmayı mümkün kılmıştır.
Gerçek: Jeotermal santraller önemli bir ön yatırım gerektirse de, işletme maliyetleri diğer enerji türlerine kıyasla nispeten düşüktür. Uzun vadede jeotermal enerji, elektrik üretimi için çok uygun maliyetli bir çözüm olabilir. Halka daha ucuz enerjiyi ulaştırmanın bilinen en uygun yoludur.
Gerçek: Jeotermal enerjinin tek başına diğer tüm enerji kaynaklarının yerini alması pek mümkün olmasa da, enerji ihtiyacımızı karşılamada önemli bir rol oynayabilir. Ek olarak, jeotermal teknolojide devam eden araştırma ve geliştirme, daha da fazla jeotermal kaynaktan yararlanmayı mümkün kılıyor ve bu da enerji karışımına katkısını önemli ölçüde artırabilir.
Gerçek: Bu efsane bir dedikodudan başka bir şey değildir. Yerküreden alınanı tekrar eski yerine götürmek zorundayız. Ve bunu çevremizi ve doğamızı korumak için yapmalıyız. Bunun daha birçok nedeni var. Bunun ana nedeni, dünya çekirdeğinin sonsuz ısıya sahip olması ve bu nedenle sürekli olarak sıcak su üretilmesidir. Ancak santraldeki sıcak suyu aldığınız gibi, ısı transferlerinden sonra yer altında gelen suyu ait olduğu yere geri götürmeniz gerekiyor. Bu sayede kapalı devre kullanılamn su döngü içinde ısınacak ve yeniden kullanıma hazır olacaktır. Aksi takdirde rezervuar bir şekilde kurursa tüm yatırım boşa gidecektir. Ama yine de asıl mesele sıcak suyu kapalı devrede çalıştırıp sürekli geri gönderiyorsunuz ki doğa ilk halindeki haliyle korunmuş olsun.
Gerçek: Jeotermal enerjinin ne kadar süreceği ile ilgili sorular yaygındır.
Bu sorular, Jeotermal kaynakların keşfi kendisi kadar eskilere dayanır.
Bununla birlikte, Jeotermal Enerji Dünya'nın varlığının bir parçasıdır. Dünya'nın tükenmesi imkansız olan geniş bir Jeotermal Enerji deposuna sahip olduğunu bilmek önemlidir.
Jeotermal enerji yenilenebilir bir enerjidir ve asla tükenmez. Bol miktarda jeotermal enerji, Dünya var olduğu sürece mevcut olacaktır.
Gerçek: Jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik şebekesine 7/24 katkıda bulunup bulunamayacağı hakkında da sorular var.
Cevap tam tersidir. Jeotermal enerji, haftanın yedi günü, günlük olarak üretilir ve hava koşullarına bağlı değildir.
Gerçek: Büyük rüzgar türbinleri ve güneş panellerinin aksine, jeotermal enerji santralleri, ısı eşanjörleri de dahil olmak üzere en küçük miktarda alana ihtiyaç duyar.
Jeotermal enerji santralleri, gigawatt-saat başına sırasıyla 3642, 3237 ve 1335 metrekare yer kaplayan kömür, güneş ve rüzgar enerjisinden daha az olan gigawatt-saat başına ortalama 404 metrekare kaplıyor.
Jeotermal Enerji, yenilenebilir enerji kaynaklarının en önde gelenlerinden biri olarak, karbon emisyonunun azaltılmasına yardımcı olarak dünyamız lehine mükemmel bir seçenektir. Jeotermal enerjinin en büyük avantajlarından biri güvenilirliğidir. Jeotermal santraller, güneş ve rüzgar santralleri gibi diğer enerji kaynaklarından daha güvenilirdir. Enerji çıkışı, haftanın yedi günü, günde 24 saat sabit kalır. Jeotermal enerji ayrıca sürekli olarak kömür ve doğal gazdan daha fazla güç üretebilir.
Bu nedenle Jeotermal Enerji santralleri, diğer enerji türleri arasında en az arazi alanına ihtiyaç duyan santrallerdir.
Gerçek: Bir jeotermal enerji santrali tam kapasite çalışırken bile birçok büyük fabrikadan daha az gürültü seviyesi üretir.
Gerçek: Elektrik üretminin sürekli olması nedeniyle jeotermal enerji, bakım periyotları dışında kesintisiz olarak tam kapasite ile çalışabilmektedir. Verilen sürede üretilen enerjinin hesaplanması güneş, hidroelektrik ve rüzgar enerjisi santralleri için ise çok farklıdır. Bu sistemler nadiren tam kapasitede çalışır.
Yani Jeotermal santrallerde aynı nominal güç için daha fazla enerji üretirler.
Re-Enjeksiyon
rezervuardaki basınç seviyesinin korunmasına yardımcı olur. Reenjeksiyonun bir diğer önemli faydası, soğutulmuş su ile kaya matrisinin sürekli olarak yıkanması sayesinde rezervuardan geri kazanılabilir enerjinin önemli ölçüde artmasıdır.
Jeotermal güç
üretim tesisi büyük ölçüde yalnızca yer yüzünde üretilen fazla buharı serbest bırakır, yer altında gelen hava veya sıvı'yı doğaya, yeryüzüne salmaz. Bu nedenle jeotermal enerji santralleri temiz bir elektrik kaynağı ve ülkenin sıfır karbonlu geleceğine önemli bir katkı sağlar.
Jeotermal enerji
temiz, güvenilir ve yenilenebilir bir kaynak olduğu için en verimli ve sürdürülebilir enerji türlerinden biri olarak kabul edilir. Elektrik üretmek ve ısıtma ve soğutma sağlamak için dünya yüzeyinin içindeki ısıyı kullanır.
Jeotermal kaynaklar
yenilenebilir bir enerjidir ve asla tükenmez. Bol miktarda jeotermal enerji, Dünya var olduğu sürece mevcut olacaktır. Dünyanın iç çekirdeği tarafından üretilen ısıdan yenilenebilir bir enerji kaynağıdır ve 7/24/365 kullanılabilir.
Düşük karbonlu enerji aileleri:
Jeotermal enerji, en az dezavantajla en fazla potansiyele sahiptir.
Güneş panelleri, sıfır emisyonla güç üretme yeteneğine sahiptir. Üretilen güç, enerji talebinizi beslemek için kullanılabilir ve geleneksel enerji ihtiyaçlarını mükemmel bir şekilde yeşil enerji ile değiştirir. Üretilen her bir kilovat yeşil enerji, karbon ayak izini yılda 1360 Kg azaltabilir..
Rüzgar enerjisi, yine fosil yakıtlarını ihtiyaç duymadan uygulanabilir bir alternatifidir. CO2 veya diğer hava kirleticileri yaymaz. Ömrü boyunca neredeyse karbonsuz çalışır.