Ülkede toplam kurulu jeotermal kapasitesi 1.600 MW'ın üzerinde olan 1.000'den fazla kaplıca ve 150 jeotermal saha bulunmaktadır.
Lokasyona Özgü
- Ülkemiz, ülke genelinde bulunan 1.500'den fazla kaplıca ve birkaç jeotermal saha ile önemli bir jeotermal enerji potansiyeline sahiptir. İşte Türkiye'deki bazı önemli jeotermal alanların kısa bir özeti:
- Aydın İli: Türkiye'nin batısında yer alan Aydın, Germencik ve Yenipazar sahaları da dahil olmak üzere birçok jeotermal sahaya ev sahipliği yapmaktadır. Germencik sahası, 240 MW'ın üzerindeki kapasitesi ile Türkiye'nin en büyüğüdür.
- Denizli İli: Yine Türkiye'nin batısında yer alan Denizli, beyaz traverten teraslarıyla tanınan popüler bir turistik yer olan Pamukkale kaplıcalarına ev sahipliği yapmaktadır. Alan ayrıca, 90 MW'ın üzerinde kapasiteye sahip Kızıldere sahası da dahil olmak üzere birçok jeotermal sahaya sahiptir.
- Manisa İli: Türkiye'nin batısında yer alan Manisa, 100 MW'ın üzerinde kapasiteye sahip Alaşehir jeotermal sahasına ev sahipliği yapmaktadır. Saha hem elektrik üretimi hem de bölgesel ısıtma için kullanılmaktadır.
- Kütahya İli: Türkiye'nin batısında yer alan Kütahya, 50 MW'ın üzerinde kapasiteye sahip Simav jeotermal sahasına ev sahipliği yapmaktadır. Saha hem elektrik üretimi hem de bölgesel ısıtma için kullanılmaktadır.
- İzmir İli: Türkiye'nin batısında yer alan İzmir, kapasitesi 20 MW'ın üzerinde olan Seferihisar ve Bergama jeotermal sahasına ev sahipliği yapmaktadır. Seferihisar sahası elektirik ve yakın gelecekte kaplıca turizmi, Bergama sahası hem elektrik üretimi hem de sera ısıtması için kullanılmaktadır.
- Ankara İli: Türkiye'nin merkezinde yer alan Ankara, 10 MW'ın üzerinde kapasiteye sahip olan Tuz Gölü jeotermal sahasına ev sahipliği yapmaktadır. Alan elektrik üretimi için kullanılmaktadır.
Re-Enjeksiyon
rezervuardaki basınç seviyesinin korunmasına yardımcı olur. Reenjeksiyonun bir diğer önemli faydası, soğutulmuş su ile kaya matrisinin sürekli olarak yıkanması sayesinde rezervuardan geri kazanılabilir enerjinin önemli ölçüde artmasıdır.
Jeotermal güç
üretim tesisi büyük ölçüde yalnızca yer yüzünde üretilen fazla buharı serbest bırakır, yer altında gelen hava veya sıvı'yı doğaya, yeryüzüne salmaz. Bu nedenle jeotermal enerji santralleri temiz bir elektrik kaynağı ve ülkenin sıfır karbonlu geleceğine önemli bir katkı sağlar.
Jeotermal enerji
temiz, güvenilir ve yenilenebilir bir kaynak olduğu için en verimli ve sürdürülebilir enerji türlerinden biri olarak kabul edilir. Elektrik üretmek ve ısıtma ve soğutma sağlamak için dünya yüzeyinin içindeki ısıyı kullanır.
Jeotermal kaynaklar
yenilenebilir bir enerjidir ve asla tükenmez. Bol miktarda jeotermal enerji, Dünya var olduğu sürece mevcut olacaktır. Dünyanın iç çekirdeği tarafından üretilen ısıdan yenilenebilir bir enerji kaynağıdır ve 7/24/365 kullanılabilir.
Düşük karbonlu enerji aileleri:
Jeotermal enerji, en az dezavantajla en fazla potansiyele sahiptir.
Güneş panelleri, sıfır emisyonla güç üretme yeteneğine sahiptir. Üretilen güç, enerji talebinizi beslemek için kullanılabilir ve geleneksel enerji ihtiyaçlarını mükemmel bir şekilde yeşil enerji ile değiştirir. Üretilen her bir kilovat yeşil enerji, karbon ayak izini yılda 1360 Kg azaltabilir..
Rüzgar enerjisi, yine fosil yakıtlarını ihtiyaç duymadan uygulanabilir bir alternatifidir. CO2 veya diğer hava kirleticileri yaymaz. Ömrü boyunca neredeyse karbonsuz çalışır.